-
1 tembel olmak
v. laze around -
2 ӳркен
tembel olmak -
3 كسل
Iكَسَل1. haylazlık2. uyuşuklukAnlamı: uyuşuk olma durumu3. miskinlikAnlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmekIIكَسِل1. haylazAnlamı: aylaklık eden, tembel2. hımbılAnlamı: uyuşuk, tembel3. miskinAnlamı: çok uyuşuk olan kimse4. lökAnlamı: ağır, hantal olan5. gayretsizAnlamı: çalışmayan, çaba göstermeyen kimse6. külkedisiAnlamı: uyuşuk, miskin7. uyuntuAnlamı: uyuşuk, tembel8. tembelAnlamı: iş görmekten kaçan9. üşengeçAnlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen10. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi11. uyuşukAnlamı: gevşek, tembel, sünepeكَسِلَ1. hamlamak2. tembelleşmekAnlamı: tembel olmak3. üşenmek -
4 laze around
v. tembellik etmek, tembel olmak -
5 laze around
v. tembellik etmek, tembel olmak -
6 tembelleşmek
كسل [كَسِلَ]Anlamı: tembel olmak -
7 idle
adj. boş, kullanılmayan, başıboş, yersiz, gereksiz, işsiz güçsüz, aylak, boşa geçen, haylaz, işe yaramaz, işlemeyen, çalışmayan, tembel, avare, verimsiz————————v. boş durmak, boşta olmak, boşa harcamak* * *1. boş duran 2. boşa zaman harca (v.) 3. atıl (adj.)* * *1. adjective1) (not working; not in use: ships lying idle in the harbour.) boş, işlemeyen, kullanılmaz2) (lazy: He has work to do, but he's idle and just sits around.) tembel3) (having no effect or result: idle threats.) temelsiz, boş4) (unnecessary; without good reason or foundation: idle fears; idle gossip.) asılsız, aslı astarı olmayan2. verb1) (to be idle or do nothing: On holiday they just idled from morning till night.) aylak aylak dolaşmak2) (of an engine etc, to run gently without doing any work: They kept the car engine idling while they checked their position with the map.) rölantide çalışmak•- idler- idleness
- idly
- idle away -
8 تكاسل
Iتَكَاسَلَ1. lâçkalaşmakAnlamı: herhangi bir düzen iyi ışlemez olmak, gevşemek2. üşençAnlamı: üşenme, üşengeçlikIIتَكَاسُل1. miskinlikAnlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek2. üşençAnlamı: üşenme, üşengeçlik3. lâçkalıkAnlamı: bir düzen iyi ışlemez olma, gevşeme4. tembellikAnlamı: tembel olma durumu
См. также в других словарях:
HUVA — Tembel olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEDH — Tembel olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALH — Akıl gitmek. * Tembel olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VELEH — Hayret, şaşkınlık. * Fazla hüzünden akıl gidip tembel olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VELEHAN — Akıl gidip tembel olmak. * İbadet ederken vesvese veren şeytan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atılmak — den 1) Atma işine konu olmak Tembel olanlar her yerden atılır. 2) e Saldırmak, hücum etmek Düşmanın üzerine atıldı. 3) nsz Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sultani — sf., Ar. sulṭānī 1) Sultanlara yaraşan veya sultanlarla ilgili Zevcesi, bu sultani, bu muhteşem gururuyla ne kadar güzeldi. P. Safa 2) is. 1908 den sonra Osmanlı ülkelerinde, bugünkü lise dengi öğretim kurumu Koskoca bir sultani mualliminin anası … Çağatay Osmanlı Sözlük
tembelleştirmek — i Tembel olmasına sebep olmak Şimdi minimini arabası onu tembelleştirdi. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük